Avustralya’daki antibiyotik kullanımının çoğu reçeteli kullanımdan kaynaklanmaktadır. Ancak antibiyotikler tamamen zararsız değildir ve uzun süreli kullanımı bireylerde/toplumda toksisite, alerji (anaflaksi dâhil), Candida, Clostridium difficile enfeksiyonu ve antimikrobiyal direnç gibi advers olayların görülme sıklığını arttırır.
Tedavi için antibiyotik kullanımına karar verildiğinde, kısa süreli tedavilerin de sık görülen enfeksiyonlar için standart tedaviler kadar etkili olduğu bilinmektedir. Antimikrobiyallerin kısa süreli kullanımlarının; advers etkilerini azalttığına dair kanıtlar da mevuttur. Bu konuda farkındalığın sağlanması ve antibiyotik kullanımının azaltılmasında aile hekimleri önemli role sahiptir.
Sistematik çalışmalar yaygın birçok enfeksiyonda kısa ve uzun süreli tedavilerdeki klinik başarının benzer olduğu sonucuna ulaşmıştır. Antibiyotiklerin yüksek reçetelenme oranları göz önüne alındığında, uygun olduğunda kısa süreli tedaviyi reçete ederek antimikrobiyal kullanımını azaltmada herkesin önemli rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bu konuya dikkat çekmek amacıyla Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni’nin Şubat ayı sayısında “Yaygın Bakteriyel Enfeksiyonlarında Antimikrobiyallerin Optimal Kullanım Süresi” konulu makalenin çevirisine yer verilmiştir.